8 Haziran 2015 Pazartesi

ben kendimi bildim bileli bu hayatta her şeye karşıyım. tüm kalıplara, tüm geleneklere, tüm yaşamlara... varolan ya da olmayan her şeye karşıyım. ağzım çok bozuktur gocunmam. kadının ağzına küfür yakışmıyor diyen insanlara daha çok söverim. elimde sigara caddelerde yürürüm. tek başıma meyhaneye giderim. pavyona bile girmişliğim var. hayır sana dayatılan şeyleri kabul edeceksin de ne olacak? kendime bile muhalefet olurum ki hep aynı kalıpta düşünmeyeyim diye. sürekli empati halindeyimdir bu yüzden bazen beynime lanet okurum. her zaman aynı cümleyle gezerim, bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir. bilmediğim konu hakkında hiç konuşmam. sonuçta bilmiyorum, göt kesip külhan beyi olmanın alemi ne? bilmiyorsan göğsünü gere gere bilmiyorum de adem evladı! fakat canına yandığımın memleketinde herkes her şeyi bilir. öğrencisine, ben bu soruyu çözemem diyemediği için rezil olan çok öğretmen tanıdım. oysa bilmiyorum dese, araştırmam gerek ya da benden daha iyi bilen hocalarına danışmam gerek dese öğrencinin gözünde yücelecek. tamam kabul ediyorum dalga geçenler de olacak ama bu durumda diyeceksin ki, amaaannnnn doğmamış oğlumun çüküne kadar! kendinle dalga geç ulan bilmiyorsan. dört sene o fakültenin yolunu otobüs tekeri niyetine mi aşındırdım de. zaten ben derslerde hep uyurdum de. ama yook biz her zaman her şeyi biliriz. hepimiz üstün zekalı insanlarız. zeki falan değilim ben; ben geldiğim her noktaya bilek gücümle geldim. ilk okuduğumda asla ezberleyemedim hep tekrar etmek zorunda kaldım. bir defa okuduğu şeyi ezberleyen insanlardan bu yüzden hep nefret ettim. siyasetten hiç anlamam, hayatım boyunca hiçbir izm e tabii olmadım olmamda. bildiğim ilimden hep şüphe duydum bu yüzden şüpheci felsefecileri hep sevmişimdir, kapı çalıyor fakat çalmıyor olabilir hatta o kapıda duran adam ben bile olabilirim! ama şu milletin haline bir bak, herkes siyasetci anasını satayım, herkes tarihçi, herkes dinci... herkes her şeyi biliyorsa bu millet niye böyle zelil oluyor. niye kendi cehaletinde boğuluyor. her zaman söylerim o televizyon ve bilgisayarları pencerelerinizden atmadığınız sürece sizden bir bok olmaz. bir seçim çılgınlığıdır gidiyor. yine herkes Atatürkçü herkes milliyetçi herkes dindar. birbirlerinin anasına bacısına sövüyorlar. şunları meydanlara salsakta birbirlerini öldürseler onlarda kurtulsa bizde kurtulsak. hayır katılmıyorum konuşmalarına dinlememek için elimden geleni yapıyorum ama olmuyor. kafa göz dalsam bir kaçının ağzını burnunu dağıtsam belki biraz rahatlarım ama bu da geçici bir rahatlama olur. bir aşiyanım olsa oraya çekilsem de herkese hiciv yazsam. hazır giyim gibi düşünceler. hep kalıplaşmış cümleler. hay düşündüğünü sanan ama düşünemeyen beyinlerinize sıçayım! oy ben ölem! oy ben nerelere gedem!

Hiç yorum yok: