27 Ocak 2009 Salı

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu


Bana işkenceyle kendi ödevlerini yaptıran Sevgili Eda'nın baştan savma ödevi... Beni kandırabilmesinin tek nedeni " bak doktor olunca seni tedavi edicem sözzz " demesi. tabii ben bu duruma kanmıyorum. Umarım iyi not alırsın.


Bir psikolojik roman türü olan dokuzuncu hariciye koğuşu Peyami Safa’nın kendi hayatından kısa bir kesiti sunmaktadır. Hayatı boyunca çeşitli hastalıklara maruz kalan yazar hasta psikolojisini anlatmada gerçekçidir. Küçük yaşta çeşitli hastalıklara yakalanan Safa’nın romanda ve yine eseri olan Bir Tereddüdün Romanında da baş kahramanın adını anmamasının sebebi hastanın kendisi olmasıdır.

Yazar romanda ilişkilere, yere, zamana ve tüm hayata bir hastanın gözüyle bakmış Romanın içinde en çok göze çarpan psikoloji analizleri. Hastanın gittikçe kötüleşen durumuna verdiği tepkiler, hastalığının ilerleyişine verdiği tepkiler, hastalığa alışma aşaması ve tüm bunlar ruhunda dalganırken yaşadığı karışık duygular. Hastanede yaşadığı ilk gece, bir hastanın hastaneye ve doktorlara bakış açısını çok güzel anlatıyor. Romanda hastanın doktorların en ufak hareketlerine anlam katıp, söyledikleri cümleleri dikkatle dinlemesi, yapılan muayeneyi en ince ayrıntılarına kadar takip etmesi bize hastaların hastalıkları karşısında ne kadar hassas ve tedirgin olduklarını göstermektedir .

Roman baştan sona hasta psikolojisi üzerinde durduğu için, insanların hastalıklar karşısında nasıl tepkiler verebileceğine, onlarla nasıl baş edebileceğine ve ruh sağlığının da aslında diğer hastalıklar üzerinde nasıl etkili olabileceğine dair ipuçları vermiş yazar. Dr Mithat'ın hastaya yakınlığı ve onu hep teselli etmeye çalışması, bu teselli ve onu hastalıklar açısından bilgilendirmesi de hastanın hastalık karşısında daha dirençli olmasını sağlamış...Tedavi süresince doktor ve hasta ilişkisinin önemini, doktorun hareketleri ve kurduğu cümlelerle hastanın psikolojisi üzerinde ne kadar etkili olduğunu da sık sık vurgulamış...


Hastaların kendilerini en yakın bulduğu kişiler yine hastalardır.

“Beş dakika sonra hastaneden çıkıyorum.Son not.Bu odada başkaları inleyecek.Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum.Üstümden çıkarıp attığım robdöşambr içinde,ebediyen aynı insan bulunacak:Hasta”

5 yorum:

S dedi ki...

bu kitabin, orta okul cocuklarina okutulmasina karsiyim. bizim edebiyat ogretmenimiz bize okutmustu ve hic kimse sevmemisti benden baska.

13 yas, peyami safayi anlamak icin cok erken.

kaldırımçocukları dedi ki...

ben öğrencilere işkenceyle kitap okutulmasına karşıyım aslında=) evet Safa için orta okul çok erken. dili gerçekten çok ağır. bazen edebiyat öğretmenleri çok oluyorlar:P ama eda orta okul değil tıp ikinci sınıf:p ve hala ödevlerini bana yaptırıyor:P belkide tıp içinde geçtir diycem ama onun tek sorunu kitap okumaya vakit ayıramaması =)

S dedi ki...

insanin her zaman kitap okumaya vakit ayirmasi gerek bence. :)

kaldırımçocukları dedi ki...

kesinlikle haklısın. keşke diğerlerinede bunu anlatabilsek

Adsız dedi ki...

kitap okumak insanın ruhunu güzelleştirir bende eskiden sevmiyordum kitap okumayı ama bie kitap geçti ki elime o kitabu okuduktan sonra kitap okumak artık hayatımın anlamı oldu :D:D