6 Ocak 2009 Salı

Bir Akşamdı



" Hatırlıyor... Bir akşamdı... Oda loş... Kafes delikleri mavi... Gündüzün loş ışıklariyle beraber, sanki, odadan eşya da çekiliyordu; Levhalar, duvarların kara zeminine batıyorlar, minderler sönüyor, iskemleler dağılıyor, ve hepsi, buğulanarak şekilsiz bir uçuşla kayboluyorlar. Minderin köşesinde oturan babası, bir öksürükten sonra ileri fırlayan başını hâlâ doğrultamamış, iki büklüm. Yüzü gittikçe kararıyor ve siyah ceketinin rengini alıyordu. Her şeyi koyu kurşun renkli bir buğu kaplamıştı. Akşam "



Boynumun borcuymuş gibi Safa'nın tüm kitaplarını okumak hatta tabir yerindeyse hatmetmek için elimden geleni yapıyorum. Arka arkaya aynı yazarın eserlerini kolay kolay okuyamam ama Safa'nın kaleminde beni çeken bir şeyler var. Yazarın bir kaç eserini bile okumadan onun kadın düşmanı olduğunu savunan insanlar vardır. Zaman zaman onlara hak vermiyorum desem yalan olur. Ama yazarın ele aldığı kadınları göz önünde bulundurunca haklı olduğu noktaları göz ardı etmekte, yiğidin hakkını yemek gibi bir şey olur kanaatimce... Bir Akşamdı romanında da ele aldığı konu diğer kitaplarıyla aynı. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan gençler, bir yanda Fransa hayranları , her yerde Fransızca konuşan zübbeler, anlık isteklerle hayatta varolan tüm çirkeflere gözü kapalı atlayan, kendi yaşamlarından tat almayıp macera peşinden koşan ve sonuçta hep pişmanlık duyan gençler... Eğer yanlış hatırlamıyorsam; Yalnızız, Biz İnsanlar, Fatih Harbiye, Bir Akşamdı, Canan, Sözde Kızlar hemen hemen aynı olayları ve yaşam tarzlarını konu alan eserlerdi. Aslında bu eserlerde değinilmesi gereken çok nokta var... Yazarın tasvirleri ve psikoloji analizleri ve kendi yorumları ( ki çoğu zaman iğneleyici oluyor) eserleri okunulası kılıyor.

Eserin baş kahramanlarından Meliha İzmit'te körfez manzarasını seyretmekten bıkmış ve kendine yeni sergüzeştler arayan bir kızdır. Bir akşam zabit İhsan'ın evlerine gelmesiyle istediği sergüzeşt yolları açılır. İhsan ise roma imparatorluğu hayranı bir zabittir. Hayatının her noktasında örnek aldığı tek şey roma imparatorluğudur. Kadınlar onun için sadece eğlenilecek, güzel vakit geçirilecek ve son kullanma tarihleri geçtiği zaman atılacak varlıklardır. Bunun için etrafında sayamadığı kadar çok kadın vardır. Ve Meliha'nın İstanbul'a gidişi, İhsanla aynı evde yaşamaya başlaması bu zaman zarfında Meliha'nın, İhsan'ın, Meliha'nın hasta babası ve annesinin ruh hallerini yine harika bir şekilde kaleme alır yazar... Meliha'nın babasının ölümü İzmit'e dönüş ve yine çalkantılı ruh halleri etkilenmeyecek gibi değildi...

İhsan'ın aslında evli olduğu - bir Fransızla...- ve bu kadından altı yaşında bir oğlu olduğunu öğrenir Meliha. Daha doğrusu bir gün Bert oğluyla birlikte İhsan'ın evine gelir. İki kadının yaşadığı şok ve yine analizler... Kadınlar ayrı evlerde ama aynı adamla yaşamaya devam eder. Nede olsa romalılarda öyle yapıyorlardı der İhsan...

Meliha'nın İhsan'a kızması ve İhsan'ın arkadaşlarıyla yaptığı sefahatler ondan intikam almak içindir başlarda. Ama farkında olmadan çıkılmaz bir bataklığa düşer Meliha'da.

Ve Kurtuluş Savaşı başlar. İhsan büyük umutlarla Anadoluya geçer. Birinci İnönü Muharebesinde düşman askerin namlusundan çıkan kurşun ve kurşunun hedefine ulaşana dek yazarın yaptığı tasvirlerde okunmaya değer. Son zamanlarda çevrilen filmlerden birini seyrediyorum gibi bir hisse kapıldım o kurşun hedefine varana dek...


Ve kitabın finali ( anlatmam korkmayın ), bana kalırsa herşeyden daha güzeldi. Normalde üç noktayı koyup çekilen Safa bu defa farklı bir son hazırlamış ve noktayı kendi koymuş... Yazarın uslubunu bilenlerin etkileneceğini düşünüyorum... ezcümle yapı ve değinilen noktalar bakımından diğer eserlerine benzesede çok eğlenceli ve okunmaya değerdi...

7 yorum:

Unknown dedi ki...

merhaba, Peyami Safa'nın üslubunu ben de beğenirim. Yazdığın kitapların çoğunu okudum ama Yalnızız'ı kendi kitaplığıma da eklemeyi düşünüyorum.

Kitapların keyfi bambaşka değil mi?

Güzel kitap yorumun için teşekkürler.

sevgiler...

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

ilk fatih harbiyesini okumuştum yazarın sonra diğerleri gelmişti ama ben bir tek ilk okuduğum kitabını sevmiştim...

kaldırımçocukları dedi ki...

evvel zaman içinde: Yalnızız benimde favori kitabımdır. Özellikle Samim'in Simerenyasını çok sevmiştim =) Kitaplarla nirvanaya ulaşmak çok kolay =)

Yalnızlık Okulu: bana sorarsan Fatih Harbiye'den çok daha başarılı eserleride var. Bir Akşamdı, Biz İnsanlar ve Yalnızız bence ondan çok daha iyiler...

Koşan Kelebek dedi ki...

Ben haala Bir Tereddüd ün romanında takıldım kaldım =)darısı Bir Akşamdı nın başına =)

kaldırımçocukları dedi ki...

takıntılı mahluk:P okuduğum günden beri oku diyorum sana =)

miracsaral dedi ki...

Safa, katıksız bir "Üstattır".. ötesi yok

kaldırımçocukları dedi ki...

kesinlikle öyle...