17 Ağustos 2008 Pazar

Günce


Bir yere yağmur yağıyor belliki. Toprak kokusu var havada. Hemde ne koku... Çek çekebildiğin kadar ciğerlerine. Toprak insana hep umut vaadetmez. Yağmur damlalarıyla yoğruldumu toprak, işte o zaman umut vaadeder insana. " Bu gece olmaz " diyorum, iç çekerek, " bu gece olmaz "... Kırlarda başıboş, beyhude yürüdüğümü hayal edemem bu gece... Yalnızlığım ilmek ilmek ruhuma işlenirken, ne güzel havalar kendime getirir beni, ne toprak kokusu... Yüreğimin bu sızısı, "yol bitti", diyor. "Aptal bir tüketici gibi tükettin tüm güzellikleri. Asla üretmeye yeltenmeden tükettin...", dünyada güzellik var mıydı? Ben yetişemedim öyleyse.


Sevdiğim adamların gözlerinin içine bakıyorum bu gece. Sonra yüreğimin en yalnız köşesinden sesleniyorum onlara " haydi anlayın beni... "

Bir kart almak istiyorum, bir mektup. Edebi cümleler olsun içinde, sırlar olsun, gizemler...


Güzel düşler bekleme benden. Göremem, anlatamam... Neden sanıyorsun her gece morfin çekip yatışım. Güzel düşler göremiyorum.


Tüm heycanım gitmiş... Sanki geleceğe dair ne varsa elimde, çekmiş almışlar. Yinede yeni bir hayat arzusuyla doluymuş gibi, daha bugünüm bitmeden yarına umutla bakmaya başlayan. Yarınında bugünden kötü olacağını bile bile. Bir mum alevine sığınmışım yıllardır, her yanımın isleneceğini bile bile. Başka çarem yoktu çünkü. O is sayesinde varoluyordum ben ve o is eşliğinde aydınlanıyorum, az da olsa. Bir ruhu karartmak çok mu zor sence? Çürümeye yüz tutar ruh, sonra varolan canlı bedeninin içinde acı çığlıkları atarak ölür. Kimse duymaz çığlıklarını. Şu anda sığındığım o mum ışığının gölgesi karanlığa gömüverdi herşeyi. Hayatımda ne varsa karanlığa gömdü ansızın. Acımadan... Haklıydı, bende ona acımadım . Morfinin etkisi azalınca, içime seslenen o ses beni aydırıyor sanki. Ama kimin sesi? Mum alevi olabilir.
Yalnızdım ve nedense hep yalnız kalacağımı düşünmüştüm. Haklıydım... Her yerim yaralar içinde, ve ruhumun nasıl azap çektiğini gösterir bir ifade var yüzümde. Hayatımı bana bağışlayın , kim bilir başka isteklerimde olacaktır. Ama şimdilik bu yeter.

Ey hayat! Bana kartlar yolla. Edebi birşeyler istemiyorum artık senden. Bir ses, bir sada yeter artık bana...

4 yorum:

cizgilidefter dedi ki...

"artik gidiyorum arkama bile bakmadan
arkaya bakmak çok eski huyudur
bazi çirkin adamlarin"
Altay Oktem

geriye bakmamali 'isinmak ve aydinlanmak' icin.gitmeli gecmisten Sil bastanlar guzeldir,cirkin denen gecmis.
Keza ben de denemekteyim. insan kendine 'merhamet' etmeli cnku...

dejavu fransizca,altay oktem fransiz degil...

kaldırımçocukları dedi ki...

Fransızca isin komedi yönüydü aslında =) bu kelimeleri söylemeyi seviyorum. Geriye bakmak veya bakmamak yerine göre değişir. Ama şiir çok güzelmiş paylaştığın için sağol... ben yinede " Carpe diem değil dejavuyum... " diyorum :P şaka bir yana kendime geldim sağolasın...

cizgilidefter dedi ki...

(: muhim degl..

bana kalirsa simdiki zamanla cekimlenmeli hayat Gecmis ve gelecek cok romantik
Ne carparsak kardir hayattan.

kaldırımçocukları dedi ki...

evet romantik kısmı can sıkıcı =)