2 Haziran 2008 Pazartesi

Aşk-ı Memnu





Roman uzun süredir dikkatimi çekiyordu ama alıp okumak içimden gelmiyordu. Sonunda okudum ve bu kadar zaman ertelediğim için kendime kızdım.


Adnan Bey çocukları ve yeğeni ile birlikte boğaziçi’nde bir yalıda mutlu mesut yaşamaktadırlar. Adnan Bey çocukları ile birlikte her gün sandal keyfi yaparken komşusu Firdevs Hanım ve kızlarına rastlar uzaktan selamlaşırlar. Firdevs Hanım İstanbul’un ünlü ve eğlence düşkünü, Melih Bey takımı’ndan bir hanımdır. Daha doğrusu İstanbul’un ileri gelenleri onlara böyle der. Melih Bey ölmüş olmasına rağmen ve bir zamanlar dillere destan olan yalısı mirasyediler tarafından satılmasına rağmen hala o köşkün önünden geçen insanlar birbirlerine parmaklarıyla işaret edip “ Görüyor musun? İşte bu yalı Melih Bey’in yalısıdır” der. Vesselam Firdevs Hanım’da servetini yemiş bitirmiş fakat buna rağmen hala parmakla gösterilenlerden olmuştur. Ellisini geçmiş olmasına rağmen genç kız gibi giyinmesi ve makyajına önem vermesi de bir hayli alay konusu olur tabii… Adnan Bey’in her gün verdiği selamlar, saçtığı gülücükler Firdevs Hanım’ın küçük kızı Bihter içindir, Firdevs Hanımsa yaşlanmayan ruhu yüzünden Adnan Bey’in kendisinden hoşlandığını zanneder. Büyük kızı Peyker birkaç kere annesinin yanında Adnan Bey’in Bihter’e karşı ilgili olduğunu söylese de anında yer paparayı. Ve sonunda Adnan Bey Peyker’in kocası Nihat’a durumu açar ve Bihter’le evlenmek istediğini söyler. Firdevs Hanım böyle bir şeyin kattiyen olamayacağını söyler. Adnan Bey’in ondan ne kadar büyük olduğunu anlatır. Aslına bakılırsa haklıdır Firdevs Hanım fakat o tüm bu engelleri kendi duyguları yüzünden çıkarır. Bihter bu haberi alınca sonu olmayan hayallere dalar. O köşkün hanımı olmak, pırlantalar, rengarenk çarşaflar… Ve Bihter’in en büyük korkusu zamanla annesine benzemektir. Bu benzerlik annesinin yaşlanmayan ruhu değil daha kötü olaylardır. Adnan Bey cephesinde ise sorun çıkaracak olan sadece Nihal’dir. Nihal Adnan Bey’in biricik kızı mini mini Nihali’dir. Annesinin ölümünden sonra çok büyük sıkıntılar atlatmış ve ruhunda büyük yaralar açılmış olan Nihal bu evliliğe karşı çıkar. Bihter’e karşı içinde hep bir huzursuzluk vardır… Nihayetinde Nihal’de bir şekilde Fransızca öğretmeni ve kendini büyüten kadın tarafından ikna edilir… Kitabın birinci bölümü evlenmeleriyle kapanır.



İkinci bölümde ise Nihal ve Bihter arasında geçen anlaşmazlıklar sonradan dost oluşları ve bu dostluğun aniden bozulması Matmazel de Courton’un ( Nihal’in öğretmeni) Fransaya gönderilmesi derken Nihal Bihter’den nefret etmeye başlar. Tüm bu olayların yanı sıra Adnan Bey’in çapkın yeğeni Behlül önce Firdevs Hanım’ın gönlünü fetheder. Firdevs Hanım halinden memnundur. Bu genç çapkının iltifatları onu gençliğine götürür. Behlül’se Firdevs Hanım’ı sadece büyük kızı Peyker için ziyaret eder. Peyker ona evli olduğunu güzellikle anlatmaya çalışır, anlamaz. Arlanmaz çapkınlardan olan Behlül bu durumu kendine yediremez… Adnan Bey malikanesinde ise Bihter Nihal’in nazlarından sıkılmış, bunalmış ve istediği her şeyi ele geçirdiği için yeni arayışlara girmiştir.En önemlisi bu arayış aşktır. Aralarında ki yaş farkını yeni fark etmiş gibidir… Bihter bu duygular içinde kıvranırken olan olur ve arlanmaz çapkın Behlül Bihter’in gönlünü fetheder… Behlül Bihter için koca bir kışı yalıda geçirir şehre inmez gece hayatından kopar. Bu değişikliği fark eden Adnan Bey yeğeninin aşık olduğunu söyler kinayeler yapar, hiç bir şeyin farkında değildir. Bu gizli aşkı bilen sadece Beşir’dir. Beşir yalıda büyümüş bir Habeşlidir. Nihal’e karşı hissettiği aşk yüzünden günden güne erir. Ve kış geçer gider Behlül eski Behlül olur. Günlerce yalıya uğramaz. Ve Bihter çılgına döner. Behlül’ün dönüşünden sonra ise. Behlül ve Nihal arasında bir aşk doğar Behlül gerçek aşkı bulduğunu iddia eder. Ve nişanlanırlar…. Her yalan bir gün açığa çıkar ve bu sonlar söylediğimiz yalanların büyüklüğü kadar yakar canımızı. Onların canı da yandı söyledikleri yalan kadar.

Efendim bu yazıyı okuyup “ bu hatun ne yapmış böyle romanı anlatmış “ diyebilirsiniz ama daha az ve öz anlatamadım.

Hiç yorum yok: