28 Mart 2009 Cumartesi

Ölümsüz Öykü - Karen Blixen


İsmi ve kapağındaki bir kaç cümleyle dikkatimi çeken bir öykü kitabı daha. Son zamanlarda daha çok isimler ve kitap hakkında yazılan yorumlarla ilgilenir oldum. Kitap kapaklarını da unutmamak gerek tabii. Karen Blixen, Danimarkalı ama yıllarca Afrika'da yaşamış bir yazar. Nobel edebiyat ödülünü alan Ernest Hemingway " Nobel benim değil Karen Blixen'in hakkıydı" demesi, öykülerini benim için çekici kılan noktalardan biri oldu.

Kitapta üç öykü var; Ölümsüz Öykü, Miçonun Öyküsü, Yakası Karanfilli Genç Adam. Öykülerin konusu tayfalar, miçolar, liman kentleri ve zengin tüccarlarla ilgili fantastik öyküler. Yakası Karanfilli Genç Adam'da ise ilk romanıyla patlama yapmış ama sonradan bir şey yazamamış bir yazar hakkında. Yazarın karısını ve her şeyi terk etmeye karar verdiği gün, bir kaç tayfadan dinlediği öykülerle yeniden öykü yazma hazzını yakalamasını anlatıyor. Öykü içinde öykü, kurgu içinde kurgu var. Öyküleri çok beğendim ama Ölümsüz Öykü'nün tadı benim için çok daha farklıydı. Zengin bir tüccarın yaşlanması ve yatağından kalkamaz hale gelmesi, uyuyamadığı bitmez tükenmez gecelerde muhasebecisine tekrar tekrar okuttuğu muhasebe defterlerinden sıkıldıktan sonra, bu dünyada okunacak ve dinlenecek öyküler olabileceğini fark etmesi ve bildiği tek öykünün tüm tayfalar tarafından bilindiğini öğrenince garip bir hırsla bu öyküyü gerçekleştirmeye çalışması hakkında... Muhasebecisi olan yahudi gencin hayatıda ilgi çekiciydi... Ölümsüz Öykü İstanbul Tiyatrolarında sahnelenmiş...

" Düş kurmak akıllı, uslu insanların intihar etme biçimidir " Karen Blixen

" o zincirleme sigara içen, hiç susmadan öyküler uyduran, kendi hayatını bile uydurma hikayelerle anlatan bir cadı..." Bu cümleyi kimin kurduğunu not almamışım. Karen Blixen hakkında bir yazarın kurduğunu hatırlıyorum ama =)
Kitabın kapağını bulamadım. Kitabı kütüphaneden aldığım için fotoğrafını çekmek gibi bir lüksüm de yok şu anda. Kitap kapağı çok güzeldi...

8 yorum:

cizgilidefter dedi ki...

dus kurmanin intihar bicimi oldugunu soyleyen cumle dilimde bi ileri bi geri gitti kemkum etti.

Dus kurmanin,umut ve yarin inancinin hacamat zihni motive eden en muhim seylerden biri oldugunu dusunuyorum.israrla.Akil yada us`a deginmeden...

kaldırımçocukları dedi ki...

insanlar her kavramı istediği gibi kayıt eder defterlerine. 'düş' ve 'düş' arasında ki fark işte =)

Adsız dedi ki...

Sanki böyle bir oyuna gittim gibi anımsıyorum. Tomris İncer (Binbir Gece'nin Nadide Hanımı) mi oynuyordu? Bir kaç sene oldu, çok da sevmemiştim sanırım aklımda pek kalmamış. Yada ben benzetiyorum mevzuyu.

kaldırımçocukları dedi ki...

Evet Tomris İncer'de oyuncular arasındaymış doğru hatırlıyosun demek =) Öykü giriş bölümünde beni çok sıktı. Bazen yeteri kadar iyi yansıltılamıyor öylede olmuş olabilir. her şey her zaman mümkün =)

rosa dedi ki...

ne iyi etmişsiniz paylaşmakla..
bugünlerde benim de karşılaştığım bir kitap var "fay hatları"
sizin de haberiniz olsun istedim belki ilginizi çeker
http://www.metiskitap.com/Scripts/Catalog/Book.asp?ID=2078
ben de yeni edindim..
okumaya ve paylaşmaya devam:)

kaldırımçocukları dedi ki...

elimden geldiği kadar paylaşmaya çalışıyorum okuduklarımı. öneri için çok teşekkür ederim =)

coffeé dedi ki...

ilginçmiş epey, okunmalı en kısa zamanda, tanıştırdığınız içğn çok teşekkürler :)

kaldırımçocukları dedi ki...

rica ederim... =)