13 Mart 2009 Cuma

Kızıl Vaiz


Bu aralar pek bi tembelim. İçimden okuduğum kitaplar hakkında bir şeyler karalamak gelmiyor. Gelmemesinin en büyük nedeni okuduğum kitapları beğenmemem. Beğendiklerim oluyor elbette, ama onları da tembelliğimden yazmıyorum.

Orkun Uçar bir zamanlar Metal Fırtına kitabıyla patlama yapmıştı. Ben patlama yapan filmleri ve kitapları modası geçtikten sonra okuyan takıntılı bir insanım. Kitap hakkında anlatacak pek bir şey bulamadım. Kitap baştan sona öykülerle dolu. Kitabı okumama neden olansa kapağında ki şu cümleler oldu ;

Xasiork
Ölümsüz Öykü Kulübü
Yalnız Gören Gözler Girebilir!..

Çekici olduğunu sizde kabul etmişsinizdir... Kahraman bir öykü klubüne üye olabilmek için iyi bir öykü yazmalıdır. Ve yeni tanıştığı bu insanlarda gizemli bir şeyler vardır. Gizemler bazen iyi ve yerli yerindeydi, ama bazen kendimi bilim kurgu filmi seyrediyor gibi hissettim. Ben bilim kurguyu pek sevmem. Kitabın içinde o kadar çok öykü olması çoğu zaman romandan kopmamı sağladı. Bazı öykülerde " bitsede kurtulsam " dedim. Neyseki yarım kalmadı, bitti kitap. Fantastik hep hoşuma gitmiştir, bu kitabı benim için çekilmez kılan şey öykülerdi. Yazar böyle bir şeyin ilk defa denendiğini ve beğenilmesini umduğunu söylemiş. Benim gibi aceleci ve bir sonraki aşamada ne olacak diye kendini paralayan okurların beğenemeyeceğini düşünememiş ama. Yiğidi öldür hakkını inkar etme felsefesiyle yaklaşınca, aslında yabana atılmayacak bir kitaptı. Ama o öyküler neydi be kardeşim, valla bunaldım çoğunu okurken...

4 yorum:

S dedi ki...

merak ettim gercekten kitabi.

kaldırımçocukları dedi ki...

bazı öykülerin sıkıcılığını saymazsak, eğlenceliydi evet =)

sidik yarıştıran kaplumbağa dedi ki...

bende öyleyim okuduklarıma değinmek istiyorum ama üşeniyorum, aradan zaman geçincede kaynayıp gidiyor.. Güya bu blogu edebiyat sanat yazıları için açmıştım :)

kaldırımçocukları dedi ki...

başlangıçta hep bir hedefin oluyor sayfa yaparken, ama hep aynı çizgide ilerlemek insanı sıkıyor. böylesi en iyisi =)